30 Temmuz 2020 Perşembe
Sanki İzmir'den Bir "Delibo" Geçmiş gibi
17 Temmuz 2020 Cuma
Halit Ziya Uşaklıgil Aşktan Memnun mu?
7 Temmuz 2020 Salı
Nesli Tükenmiş 10 Kitap
Nesli Tükenmiş 10 Kitap
Bu
yazı hayatının belli bir bölümünü fiziki bir şekilde bir mesafeyi kat ederek
yolculuk etmenin yanı sıra kendi içinde yolculuk yapmayı keşfetmiş ve bunu
yaparken de kendine yarenlik etmesi için kitapları seçen o özel okurlara
adanmıştır. (Şu an bu tasnife dahil olmamanız, olmayacağınız anlamına gelmez.
Yani bu yazı potansiyel muhataplara da yazılmıştır.)
Günümüzde
hiç dağılan bir kütüphaneye denk geldiniz mi bilmiyorum ama genellikle bir ömür
süren çabanın sonunda bir araya getirilmiş ev kütüphanesi kıymet bilmez
varislerin isteğiyle bir sahafa satılır. Gazetelerdeki ölüm ilanlarını takip
eden sahaflar da akbaba gibi cenaze evinde biter. Cenaze evinin dibine çekilen
eski bir kamyonetin paslı sırtına kitaplar istiflenir ve depoya taşınır.
Sahaflar bu kitapları işe yararlar ve yaramazlar diye ayırıp bir an önce o
kitapları öylece satmaya başlar.
Eğer
siz de böyle bir mezata denk gelip kitap edindiyseniz üzülmeyiniz sayın okur.
Eminim ki o kitabın kıymetini bilerek zaten elinizden geleni yapıyorsunuzdur.
Her neyse, ben de (belki bir gün dağıtılacak olan) kişisel kütüphanenizi oluşturmak için edinmek isteyeceğiniz fakat maalesef günümüzde baskısı bulunmayan farklı türlere mensup 10 kitaptan sizi haberdar etmek istedim.
1. ÇAPA Çizgi Roman Grubu – Kolektif: Arkabahçe Çizgi Roman’dan çıkan ve 400 sayfadan oluşan bu dev eser; Mahmud A. Asrar, Murat Başol, Hakan Tacal, Yıldıray Çınar ve sizi isimlere boğmamak adına buraya not düşemediğim pek çok yazar ve çizerin katkılarıyla ortaya çıkmıştır. Siyah beyaz sayfalardaki çizgi hikâyeler fanzinlerin bir araya getirilmesiyle ortaya çıkmıştır.
Eserde
Pamuk Prenses ve 7 Ninjalar, Vaşak, İpek, Karabasan ve Melek gibi pek çok
orijinal öykü vardır. Günümüzün bu büyük çizgi roman çizerlerinin çizgilerinin
gelişimlerini takip etmeniz ve dönemin romantik havasını hissedebilmeniz adına
mutlaka okunmanız gereken bir eser.
1. Yüzyılın En İyi Bilim Kurgu Öyküleri – Orson Scott Card (Derleyen): İthaki Yayınlarından çıkan 700 sayfa civarındaki bu eser Orson Scott Card tarafından derlenmiş öykülerden oluşmuş harika bir çalışmadır. Isaac Asimov’dan Ray Bradbury’e, Ursula K. Le Guin’den George R. R. Martin’e kadar pek çok yazara yer verilmiştir. Bu büyük derlemede öyküler Altın Çağ, Yeni Dalga ve Medya Jenerasyonu isimli üç başlık altında tasnif edilmiş ve her öykünün başında yazarlara dair kısa özgeçmişlere yer verilmiştir. Maalesef koleksiyon baskısı olarak kısıtlı sayıda basılmış bu eser sahaflarda çok fahiş fiyatlarda satılmaktadır. (Ben de fotokopisinden okuyarak merakımı giderebildim.) Yayınevi bir daha baskısının yapılmayacağını söylemektedir.
1. Aylaklar – Marco Lodoli: Eğer mutsuz bir döneminizdeyseniz İletişim Yayınları tarafından basılmış bu 83 sayfalık ince kitabı mutlaka okumalısınız. Kitabın kahramanları: Eşinin yokluğunda hayatının son demlerini yaşadığını düşünen bir ihtiyar ve mülteci bir Afro Fransız’dır. İhtiyar insanların hayatlarında pek heyecan verici gelişmeler olmaz, bilirsiniz. Onlar dev rutinlere sahiptirler. Bizim şirin ihtiyarımız hepimizin geçeceği ve geçmekte olduğu iş ve ilişkiler evresini hızlıca atladıktan sonra şu ana gelmekte ve içinde bulunduğu hâli anlatmaktadır. Derken birden bire hayatına giren genç siyahi arkadaşıyla hayatının nasıl değiştiğini, onun çılgınlıklarına sakınmadan nasıl atladıklarını anlatmaktadır. Sizi heyecanlı ve sıcak bir kurgu beklemektedir sayın okur.
1. Kendini Kovalayan Adam – Paulus Schotte: Ulpan Yayınlarından çıkmış 109 sayfalık bu eser sizi ters köşe yapacak bir polisiye roman. Çok sade bir baskısı ve kapağı olan bu romanın sürprizini kaçırmamak için bir şey söylemek istemiyorum. Fakat bir şekilde yolunuz bu kitap ile kesişirse lütfen onu günümüze göre değil yazıldığı döneme göre değerlendiriniz.
1. Blacksad
– Luanjo Guarnido (Yazar), Juan Diaz Canales (Çizer): 1950’li
yılların Amerika’sında geçen çizgi roman film noir tarzı çizilmiş harika bir
polisiyedir. Çizgi romanda film noir tarzının bütün özellikleri başarıyla
yansıtılmıştır. Ayrıca kurgunun başkarakteri bir kedidir. Bunun haricinde köpekler,
goriller ve yaban domuzları gibi pek çok canlıya yer verilmiştir. Karakterlere
hayvan kimlikleri verilirken, kurgudaki rolleri ve kişilikleri de düşünülerek
harika bir iş çıkarılmıştır. Kurgudaki kadınlar ise hem diğer canlılara hem de
insanlara daha yakın bir şekilde çizilmiştir.
John Blacksad |
Not:
Kurguyu merak eden okurlar İngilizce hâllerini dijital ortamda bulabilirler.
Felidae
– Akif Pirinçci: Türk asıllı bir yazar olan Akif Prinçci
eserlerini Almanca kaleme almakta ve eserlerini Almanya’da yayınlanmaktadır.
Blacksad’in aksine bu eser bir romandır ve film noir tarzından ziyade günümüzü
yansıtan bir hayvan polisiyesidir. Blacksad’de karakterler insan formundadır.
Oysa Akif Pirinçci gerçekten insanlarla birlikte yaşayan ve kedi boyutunda olan
başkarakteri Felida’nın yeni taşındıkları mahalledeki kedi cinayetlerini
aydınlatması ile başlayan bir seridir. Seride biyolojiden zaman yolculuğuna ve
sanrılara kadar pek çok konuya yer verilmiştir. Serinin ilk ve son kitaplarının
baskısı bulunmakta fakat aradaki üç kitabın baskısı bulunmamaktadır. Animasyon
seven okurlarımıza bir haberim daha var. Falidae’nın ilk macerası aynı zamanda
bir yetişkin çizgi filmi olarak da sizleri bekliyor. Bakalım roman ve romanın
uyarlaması hakkında ne düşüneceksiniz?
1. Öyküler
– Neil Gaiman (Derleyen): İthaki Yayınları tarafından basılan
600 sayfalık Öyküler; Neil Gaiman ve Al Sarrantonio tarafından derlenmiş
öykülerden oluşmaktadır. İçinde Dövüş Kulübü’nün yazarı Chuck Palahniuk’tan Joe
Hill’e, Joyce Carol Oates’ten Geve Wolfe’ye kadar pek çok yazarın öykülerine
yer verilmiştir. Öyküleri derleyen Neil Gaiman ve Al Sarrantonio kendilerinin
de birer öyküsüne eserin için yer vermiştir. İthaki Yayınları tarafından
birkaç yıl önce çıkarılmış Öyküler’in artık yeni baskısı yapılmamaktadır.
1. Uyarca
– Friedrich Dürrenmatt: Ve nesli tükenmiş olan son kitabımın
türünün -sanatların sanatı- bir tiyatro oyunu olmasını istedim. Bazılarınız
Dürrenmatt’ı belki de polisiye romanlarından tanıyor olabilirsiniz. Ama o pek
çok oyun kaleme almıştır. Kendisi hâlâ hayranlıkla okuduğum bir oyun yazarıdır.
Polislerin ve ceset öğüten şirketlerin olduğu bir düzlemde yapılan harika bir
kapitalizm eleştirisidir Uyarca. Eserde kullanılan hiçbir oyun kişisi, hiçbir
dekor ve hiçbir replik boş yere kullanılmamıştır. Faturalardan kurşun
çekirdeklerine her şey bir şekilde birbiriyle alakalıdır. Bütün oyun
kişilerinin bir şekilde birbiriyle bir ilişkisi vardır ve finalde her şey
birbirine bağlanır. Kapitalizmin sahneye, insana ve ironiye ait araçlarla
hiçbir şeyin israf edilmeden bu kadar iyi anlatıldığı bu eseri mutlaka
okumanızı öneririm sayın okur.
HALA OKUMADIN MI?
BU YAZILARI KİM YAZIYOR?
24 Mart 1991’de Ankara’da dünyaya gelen Yiğit Koçyiğit, Gazi Üniversitesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde edebiyat eğitimi ald...